AVRUPA BİRLİĞİ
İÇİNDEKİLER
|
|
|
|
|
|
AVRUPA BİRLİĞİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
1.KISIM: AB Tanımı
|
|
|
|
|
|
|
2.KISIM : Avrupa Toplulukları Tarihsel Gelişimi ve Organları
|
|
|
|
Avrupa Toplulukları
|
|
|
|
|
|
|
|
1- Avrupa Kömür Çelik Topluluğu
|
|
|
|
|
|
2- Avrupa Ekonomik Topluluğu
|
|
|
|
|
|
3- Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu
|
|
|
|
|
|
Avrupa Topluluklarının Gelişim ve Genişleme Süresi
|
|
|
|
|
Avrupa Topluluklarının Genişleme Süresi ve Topluluğa Tam Üyelik Başvuruları
|
|
A.B. Organları
|
|
|
|
|
|
|
|
1-AB Komisyonu
|
|
|
|
|
|
|
|
2-AB Bakanlar Konseyi
|
|
|
|
|
|
|
3-Avrupa Parlementosu
|
|
|
|
|
|
|
4-Avrupa Topluluğu Adalet Divanı
|
|
|
|
|
|
5-Avrupa Konseyi
|
|
|
|
|
|
|
|
6-Ekonomik-Sosyal Komite
|
|
|
|
|
|
|
7-Bölgeler Komitesi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AVRUPA BİRLİĞİ
1. KISIM: Avrupa Birliğinin Tanımı
Avrupa Birliği, Avrupa Birleşik Devletleri’ni oluşturma projesidir. Ancak bugüne kadar Avrupa Birliği’nin uyguladığı politikalar, Avrupa sermayesinin politikaları olmuştur.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları Avrupa’dan çıktı ve öncelikle Avrupa’yı tahrip etti. Her iki dünya savaşının sonunda da komünist partilerinin iktidara geldiği ülke sayısı arttı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra komünistlerin yönlendirdiği ayaklanmalardan yalnızca Sovyetler Birliği’nde gerçekleşeni iktidarda kalabildi. Ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği yayılmacı bir politika izledi ve özellikle savaş döneminde direniş hareketlerinde komünistlerin üstlendiği önemli rolü de kullanarak, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde Sovyetler Birliği’nin denetimindeki komünist partilerinin iktidara gelmesini sağladı. Ayrıca, Yugoslavya ve Arnavutluk’ta Sovyetler Birliği’nden bağımsız komünist partileri iktidara geldi. Yunanistan’da ise büyük bir iç savaş başladı. Ayrıca, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde koalisyon hükümetlerinde komünistler de yer aldı.
1947 yılında Soğuk Savaş başladı. 1949 yılında NATO kuruldu. Soğuk Savaşın sendikal alandaki ayağı olan Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU) da, 1945 yılında kurulmuş olan Dünya Sendikalar Federasyonu’ndan ayrılmış olan sendikalarla (Soğuk Savaş sürecinde bölünen sendikaların da katılımıyla) 1949 yılında oluşturuldu.
İkinci Dünya Savaşı sonrasının kapitalist dünyasındaki tek ve tartışılmaz önder durumunda olan Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa’da komünistlerin ve Sovyetler Birliği’nin hakim olmasını önlemek için, Truman Doktrini çerçevesinde Marshall Yardımını başlattı. Avrupa’dan kaynaklanan her savaş hem Avrupa’yı tahrip etmiş, hem de komünistlerin çeşitli ülkelerde iktidara gelmesine yol açan şartları oluşturmuştu. Bu durum hem ABD’yi, hem de Avrupa’da çeşitli kesimleri rahatsız ediyordu. ABD’nin ve Avrupa’da kurulu düzen yanlılarının çıkarlarının korunabilmesi için, Avrupa’da Sovyetler Birliği’nin kontrolunda olmayan bölgelerde yeni bir savaşın mutlaka önlenmesi gerekiyordu.
Bu doğrultudaki ilk adım, ABD’nin de desteğiyle, 1951 yılında atıldı. Savaş sanayiinin temeli, demir ve çeliktir. Savaşın nedenlerinden biri de, demir ve çelik kaynakları üzerindeki anlaşmazlıklardı. Her iki dünya savaşında da Almanya ile Fransa arasındaki anlaşmazlık önemliydi. Bu nedenlere bağlı olarak, öncelikle Almanya ve Fransa’daki kömür ve çelik kaynaklarının ulusal egemenliğin dışına çıkarılması, bir uluslar üstü kuruma devredilmesi kararlaştırıldı.
Ayrıca, Avrupa Birliği ülkelerinde sınıf çatışmalarını önleyecek, sınıflar arasındaki çelişkileri yumuşatacak bir strateji belirlendi. “Avrupa Sosyal Modeli” biçiminde ifade edilen bu anlayış, Avrupa Birliği ülkelerinin sömürgelerinde halklara en acımasız bir biçimde davranılırken, Avrupa işçilerine insanca yaşama ve çalışma koşullarının sağlanmasını temel alıyordu. İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika gibi Avrupa ülkeleri, sömürgelerinden ancak buralardaki kurtuluş mücadeleleri sonrasında vazgeçmek zorunda kaldılar. Avrupa emperyalizmi, kendi içindeki çelişkileri yumuşatmak için, sömürgelerdeki acımasız sömürüsünden etkili bir biçimde yararlandı. “Avrupa Sosyal Modeli” olarak sunulan anlayış ve uygulamanın temelinde sömürgecilik vardı. Sömürgelerdeki sömürü ve baskı ile Avrupa’daki “sosyal model” birlikte gelişti.
1951 yılında imzalanan Paris Sözleşmesi ile kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, bu doğrultudaki ilk adımı oluşturdu. 1954 yılında ise Batı Avrupa Birliği (BAB) doğdu.
Avrupa Birliği önce Avrupa Ekonomik Topluluğu olarak 1957 yılında Roma Antlaşması ile 6 ülke tarafından kuruldu (Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksembourg ve Hollanda). 1973 yılında Danimarka, İrlanda ve İngiltere, 1981 yılında Yunanistan, 1986 yılında İspanya ve Portekiz katıldı. Berlin Duvarı’nın 1989 yılında yıkılmasından sonra, eski Demokratik Alman Cumhuriyeti’ni oluşturan bölgelerin Federal Almanya’ya katılması ile yeni bir genişleme yaşadı. 1995 yılında Avusturya, Finlandiya ve İsveç katıldı.
Avrupa Birliği’nin Avrupa Birleşik Devletleri’ne doğru evirilişi özellikle Sovyet sisteminin 1989-1991 yıllarında çöküşünün ardından hızlandı. 1986 yılında Avrupa Tek Senedi imzalandı. Böylece, üye devletler arasında kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı tam olarak sağlandı. 1992 yılında imzalanan Maastricht antlaşması ile kuruluşun adı Avrupa Birliği olarak değiştirildi; tek para birimine geçilmesi kararlaştırıldı; “Avrupa vatandaşlığı” kavramı getirildi. 1997 yılında imzalanan Amsterdam antlaşması ile Avrupa vatandaşlarının hakları güçlendirildi ve Avrupa Birliği’nin Orta ve Doğu Avrupa doğrultusundaki genişleme perspektifi de dikkate alınarak, kurumsal ve siyasal yapıların güçlendirilmesi amaçlandı.
Üste Dön
2. KISIM : AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ VE ORGANLARI
1. AVRUPA TOPLULUKLARI
1- Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT):
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun kurulması yönündeki ilk girişim, 9 Mayıs 1950 tarihinde Fransız Dışişleri Bakanı Robert SCHUMAN’dan gelmiş ve Avrupa ülkelerine yapılan çağrıda, savaş sanayiinin ana maddeleri olan kömür ve çeliğin üretim ve kullanımının uluslar üstü bir organın sorumluluğunda yönetilmesi öngörülmüştür.
Schuman Planı esas alınarak yapılan görüşmeler sonunda AKÇT’yi kuran ve aynı zamanda bugünkü Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan Paris Antlaşması, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg arasında 18 Nisan 1951 tarihinde Paris’te imzalanmış ve 25 Temmuz 1952 tarihinde yürürlüğe girmiştir. AKÇT’ye İngiltere, İrlanda ve Danimarka 1.1.1973, Yunanistan 1.1.1981, Portekiz ve İspanya 1.1.1986, Finlandiya, İsveç ve Avusturya ise 1.1.1995 tarihinde katılmışlardır. “Montanunion” olarak da anılan bu anlaşma ile, üye ülkeler arasında bir ortak kömür ve çelik pazarı oluşturulması, ekonominin geliştirilmesi ve istihdam ile hayat seviyesinin yükselmesinin sağlanması hedeflenmiştir.
Avrupa Demir Çelik Topluluğu Antlaşmasındaki bazı önemli maddeler aşağıda verilmiştir;
Madde 1
İşbu Antlaşma ile yüksek akitler tarafından kendi aralarında ortak bir pazara, ortak hedeflere ve ortak kurumlara dayalı bir AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU kurarlar.
Madde 2
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunun görevi, Üye Devletlerin genel ekonomik durumları ile uyum içinde ve 4. Maddede belirtilen şartlar çerçevesinde ortak bir pazarın kurulması ile, Üye Devletlerde, ekonomik genişlemeye, istihdam ve yaşam standardının yükselmesine katkıda bulunmaktır.
Topluluk, istihdamın sürekliliğini koruyarak ve Üye Devletlerin ekonomilerinde önemli ve sürekli bozulmalara meydan vermekten kaçınarak, üretimin mümkün olan en yüksek verimlilik seviyesinde en rasyonel dağılımını bizzat temin edecek şartları, aşamalı olarak, gerçekleştirmekle yükümlüdür.
Madde 3
Topluluk kurumları, kendi yetki sınırları çerçevesinde, ortak çıkarlar doğrultusunda:
(a)üçüncü ülkelerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, ortak pazarın ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılamakla;
(b) ortak pazarda bütün benzer durumdaki tüketicilerin üretim kaynaklarından eşit şekilde yararlanmalarını sağlamakla;
(c) yatırılan sermaye için gerekli amortisman ve normal getirinin kazanılmasına imkan sağlamak ve aynı teşebbüslerce başka işlemler için uygulanan fiyatların veya ilerideki bir dönemde genel fiyat seviyesinin yükselmesine meydan vermemek koşuluyla en düşük fiyatların tespit edilmesini sağlamakla;
(d) teşebbüsleri, üretim potansiyellerini genişletmeye ve iyileştirmeye çalışarak ve doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmelerine meydan vermekten kaçınarak bunların rasyonel bir şekilde kullanılması için bir politika geliştirmeyi teşvik edecek şartların sürdürülmesini sağlamakla;
(e) Topluluğun sorumluluk alanına giren sanayi dallarının her birindeki işçilerin eşit şekilde ilerlemelerine imkan vererek, çalışma şartları ve yaşam standartlarının yükseltilmesini teşvik etmekle;
(f) uluslararası ticaretin büyümesini teşvik etmek ve dış pazarlarda uygulanan fiyatlarda adalete uygun sınırlar içinde kalınmasını sağlamakla;
(g) rakip sanayilere karşı, bu sanayilerin kendileri veya onların yararına başkaları tarafından yapılan hukuka aykırı bir fiilin haklı çıkarmadığı her türlü himayeden kaçınarak, üretimin düzenli şekilde artırılmasını, modernizasyonunu ve kalitesinin yükseltilmesini teşvik etmekle yükümlüdürler.
Madde 4
Aşağıdaki hususlar kömür ve çelik ortak pazarıyla bağdaşmaz sayılır ve bu nedenle işbu Antlaşmada öngörülen şartlarda, Topluluk içinde kaldırılır ve yasaklanır:
(a) ithalat veya ihracat vergileri veya eş etkili yükümler ve malların dolaşımındaki miktar kısıtlamaları;
(b) üreticiler, satın alanlar veya tüketiciler arasında, özellikle fiyat veya teslim şartlarında veya taşıma tarifelerinde ayrım yapan tedbir ve uygulamalar ve ayrıca satın alanın serbestçe satıcı seçme hakkını engelleyen tedbir veya uygulamalar;
(c) her ne şekilde olursa olsun Devletler tarafından verilen sübvansiyonlar ve yardımlar veya konulan özel yükümlülükler;
(d) pazarların paylaşılmasına ve işletilmesine yönelik kısıtlayıcı uygulamalar.
Madde 5
Topluluk, görevlerini işbu Antlaşmaya uygun olarak sınırlı müdahaleler ile yürütür.
Bu amaçla, Topluluk:
- bilgi toplayarak, istişarelerde bulunarak ve genel hedefler belirleyerek ilgililere yardım eder ve rehberlik yapar;
- teşebbüslere, yatırımları için finansman kaynakları sağlar ve yeniden uyarlanma maliyetlerinin bir kısmını karşılar;
- normal rekabet şartlarının oluşturulmasını, sürdürülmesini ve gözetilmesini sağlar ve sadece şartlar gerektirdiğinde, üretim veya pazar üzerinde doğrudan müdahalede bulunur;
- faaliyetlerinin gerekçelerini kamuoyuna açıklar ve işbu Antlaşmada öngörülen kurallara uyulmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
Topluluk kurumları bu faaliyetleri, sınırlı bir idari mekanizma ile ve ilgililerle yakın işbirliği içinde yürütür.
Madde 6
Topluluk tüzel kişiliğe sahiptir.
Uluslararası ilişkilerde, Topluluk, görevlerini yerine getirmek ve hedeflerine ulaşmak için gerekli hukuki ehliyete sahiptir.
Topluluk, Üye Devletlerin her birinde o Devletteki tüzel kişilere tanınan en geniş haklardan yararlanır; özellikle menkul ve gayrimenkul mallar edinebilir ve bunları devredebilir ve taraf ehliyetine sahiptir.
Topluluk, her biri kendi yetkileri çerçevesinde hareket eden kurumları tarafından temsil edilir.
Madde 7
Topluluğun kurumları şunlardır:
- Bir Danışma Komitesinin yardımcı olduğu bir YÜKSEK OTORİTE;
- Bir ORTAK ASAMBLE (bundan böyle "Avrupa Parlamentosu" olarak adlandırılacak);
- Bir ÖZEL BAKANLAR KONSEYİ (bundan böyle "Konsey" olarak adlandırılacak);
- Bir ADALET DİVANI (bundan böyle "Divan" olarak adlandırılacak).
Hesapların denetimi, işbu Antlaşma ile kendisine verilmiş yetki sınırları çerçevesinde hareket eden bir Sayıştay tarafından yürütülür.
Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET):
Avrupa ekonomik Topluluğu, 1957 yılında altı Batı Avrupa Devleti (Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya) arasında imzalanan “Roma Antlaşması” ile kurulmuştur. AET’ye hukuken ve fiilen uluslararası bir kuruluş olma niteliğini kazandıran Antlaşma, 1 Ocak 1958 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Roma Antlaşması, 248 madde, ekler ve protokollerden oluşmaktadır.
AET’nin nihai hedefi Avrupa’nın siyasal bütünlüğe ulaşmasıdır. Bu hedefe varmak için öngörülen ekonomik dengeyi sağlamak üzere, ilk araç olarak üye ülkeler arasında malların, hizmetlerin, sermayenin ve emeğin serbestçe dolaştığı bir ortak pazar ve gümrük birliği kurulması öngörülmüştür. Roma Antlaşması’nın 2. maddesinde AET’nin hedefi “Topluluğun görevi, ortak pazarın kurulması ve üye ülkelerin ekonomik politikalarının giderek yaklaştırılması suretiyle, Topluluğun bütünü içinde ekonomik etkinliklerin uyumlu olarak gelişmesini, sürekli ve dengeli bir yayılmayı, artan bir istikrarı, yaşam düzeyinin hızla yükseltilmesini ve birleştirdiği devletler arasında daha sıkı ilişkileri gerçekleştirmektir” şeklinde özetlenmiştir.
Avrupa Ekonomik Topluluğunun Kabul edildiği antlaşmadaki bazı önemli maddeler şunlardır;
Madde 1
İşbu Antlaşma ile yüksek akit taraflar, aralarında bir AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU kurarlar.
Madde 2
Topluluğun görevi,ortak bir pazarın kurulması ve Üye Devletlerin ekonomik politikalarının giderek yaklaştırılması yoluyla Topluluğun bütününde ekonomik faaliyetlerin uyumlu bir şekilde geliştirilmesini, sürekli ve dengeli bir büyümeyi, daha fazla istikrarı, yaşam standardının hızla yükselmesini ve Topluluğun bir araya getirdiği Devletler arasında daha sıkı ilişkilerin kurulmasını sağlamaktır.
Madde 3
Madde 2'de belirtilen amaçlara ulaşmak üzere işbu Antlaşmada öngörülen şartlara ve takvime uygun olarak Topluluğun göstereceği faaliyetler:
(a) Üye Devletler arasında gümrük vergileri ile malların ithal ve ihracındaki miktar kısıtlamaları ve eş etkili diğer tüm tedbirlerin ortadan kaldırılmasını,
(b) üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük tarifesinin ve ortak bir ticaret politikasının oluşturulmasını,
(c) Üye Devletler arasında kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımına ilişkin engellerin ortadan kaldırılmasını,
(d) tarım alanında ortak bir politikanın oluşturulmasını,
(e) taşımacılık alanında ortak bir politikanın oluşturulmasını,
(f) ortak pazar içinde rekabetin bozulmamasını sağlayacak bir sistemin kurulmasını,
(g) Üye Devletlerin ekonomik politikalarının koordinasyonuna ve ödemeler dengesindeki bozuklukların giderilmesine imkan verecek usullerin uygulanmasını,
(h) Üye Devletler ulusal mevzuatının, ortak pazarın işleyişinin gerektirdiği ölçüde birbirine yaklaştırılmasını,
(i) işçilerin istihdam imkanlarını iyileştirmek ve yaşam standartlarının yükseltilmesine katkıda bulunmak amacıyla bir Avrupa Sosyal Fonunun kurulmasını,
(j) topluluğun ekonomik büyümesini yeni kaynaklar yaratarak kolaylaştırmaya yönelik bir Avrupa Yatırım Bankasının kurulmasını,
(k) ticareti artırmak ve ekonomik ve sosyal kalkınma çabasını birlikte sürdürmek amacıyla denizaşırı ülke ve topraklar ile bir ortaklık kurulmasını, kapsar.
Madde 4
1. Topluluğa verilen görevler;
AVRUPA PARLAMENTOSU, KONSEY, KOMİSYON, ADALET DİVANI. aracılığıyla yerine getirilir.
Her kurum işbu Antlaşma ile kendisine verilen yetki sınırları içinde hareket eder.
2. Danışma görevleri ifa eden bir Ekonomik ve Sosyal Komite, Konseye ve Komisyona yardımcı olur.
3. Hesapların denetimi işbu Antlaşma ile kendisine verilen yetki sınırları içinde faaliyet gösteren bir Sayıştay tarafından yapılır.
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM):
Paris Antlaşması’nı imzalayan altı ülke arasında AKÇT ile sınırlı bir alanda başlatılan bütünleşme çabalarını çeşitli alanlara yaygınlaştırma girişimleri kapsamında, öncelikle, Avrupa genelinde siyasi alanda bir bütünleşme gerçekleştirme yoluna gidilmiştir. Ancak, 1952 yılında Avrupa Savunma Topluluğu ve 1953 yılında Avrupa Siyasal Topluluğu (European Political Economy) olarak somutlaşan dış politika ve savunma politikası alanlarındaki bütünleşme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması neticesinde, ekonomik entegrasyon gerçekleştirilmeksizin siyasi entegrasyona ulaşılamayacağı şeklindeki görüş ortaya çıkmış ve bu doğrultuda ekonomik entegrasyon çabaları yoğunluk kazanmıştır.
Bunun üzerine, Messina’da, 1-2 Haziran 1955 tarihinde düzenlenen konferansta iki yeni Avrupa Topluluğu’nun daha kurulması kararlaştırılmıştır. uzun süren görüşmeler ve teknik çalışmalardan sonra 25 Mart 1957’de, bu kez Roma’da imzalanan Antlaşmalar ile AET ve EURATOM kurulmuştur. EURATOM’un amacı, atom enerjisinin barışçı amaçlarla kullanımını geliştirmektir. Antlaşmanın 1 inci maddesi çerçevesinde EURATOM’un temel hedefi, nükleer endüstrinin süratle kurulması ve gelişmesi için gerekli şartların gerçekleştirilmesi yolu ile üye ülkelerin hayat seviyelerinin yükseltilmesi ve diğer ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi olarak özetlenmektedir.
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Antlaşmasıyla ilgili bazı önemli maddeler şunlardır;
Madde 1
İşbu Antlaşma ile Yüksek Akit Taraflar kendi aralarında bir AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU (EURATOM) kurarlar.
Topluluğun görevi , nükleer sanayilerin kurulması ve hızlı gelişlimi için gerekli şartların hazırlanması suretiyle, Üye Devletlerde hayat standardının yükselmesine ve ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak olacaktır.
Madde 2
Topluluk, görevini yerine getirmek üzere işbu Antlaşmada öngörüldüğü biçimde:
(a) araştırmaları geliştirmek ve teknik bilgilerin yayılmasını temin etmek;
(b) halkın ve işçilerin sağlığını korumak için tek tip güvenlik standartları oluşturup uygulanmalarını sağlamak;
(c) yatırımları kolaylaştırmak ve özellikle teşebbüslerin girişimlerini teşvik ederek, Topluluk içinde nükleer enerjinin gelişmesi için gerekli temel tesislerin yapımını sağlamak;
(d) maden filizlerinin ve nükleer yakıtların, Topluluktaki tüm kullanıcılarına, düzenli ve adil biçimde arzını sağlamak;
(e) uygun denetimlerle, nükleer maddelerin asıl amaçlarının dışında kullanılmamalarını temin etmek;
(f) özel fisyon maddeleri ile ilgili olarak kendisine tanınan mülkiyet hakkını kullanmak;
(g) özel donanım ve malzeme ortak pazarı kurulması, nükleer yatırımlar için sermayenin serbest dolaşımı ve Topluluk içinde uzmanların istihdam serbestisi suretiyle geniş piyasalara açılma ve en iyi teknik vasıtalardan yararlanma imkanı sağlamak; ve
(h) diğer ülkeler ve uluslararası örgütlerle, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımındaki gelişmeyi teşvik edici bütün ilişkileri kurmakla, yükümlüdür.
Madde 3
1. Topluluğa verilen görevler,
AVRUPA PARLAMENTOSU, KONSEY, KOMİSYON, ADALET DİVANI, aracılığıyla yerine getirilir.
Her kurum işbu Antlaşma ile kendisine verilen yetki sınırları içinde hareket eder.
2. Danışma görevleri ifa eden bir Ekonomik ve Sosyal Komite, Konseye ve Komisyona yardımcı olur.
3. Hesapların denetimi, işbu Antlaşma ile kendisine verilen yetki sınırları içinde faaliyet gösteren bir Sayıştay tarafından yapılır.
Avrupa Toplulukları’nın Gelişimi ve Genişleme Süreci:
Roma Antlaşması’nın 1958 yılı başında yürürlüğe girmesinden sonra, her üç Topluluk (AKÇT, EURATOM, AET) bakımından, özellikle de Roma Antlaşması’nın uygulanması açısından başarılı olarak nitelendirilebilecek bir dönem başlamıştır.
Üye devletler arasındaki gümrük birliği, Roma Antlaşması’nda öngörülen tarihten bir buçuk yıl önce, 1 Temmuz 1968’de gerçekleşmiş, ulaştırma ve enerji alanlarındaki gecikmelere rağmen AET, “geçiş dönemi” adı verilen ilk uygulama devresinin sonunda 31 Aralık 1969 tarihinde Antlaşma ile saptanan hedeflerin çoğuna ulaşmayı başarmıştır.
Diğer taraftan, 1969 yılında La Haye’de yapılan Zirvede, Topluluklara katılma talebinde bulunan İngiltere, İrlanda, Danimarka ve Norveç ile konuya ilişkin müzakerelerinin başlatılması kabul edilmiştir. İki yıl süren müzakerelerden sonra İngiltere, İrlanda ve Danimarka tam üye olarak, 22 Ocak 1972 tarihinde Topluluğa katılmışlar, Norveç’in katılma anlaşması ise, adı geçen ülkede yapılan bir referandum ile reddedilmiştir. 1981 yılında Yunanistan’ın da Topluluğa katılmasıyla üye sayısı 10’a çıkmıştır. 1.1.1986 tarihinde İspanya ve Portekiz’in katılmasıyla Topluluğun üye sayısı 12’ye yükselmiştir.
Topluluğa üye ülkelerin sayısının 12’ye yükselmesi sonrasında, üyelik için başvuruda bulunan ülkelerin sayısında da artış gözlenmiştir. Türkiye’nin 14 Nisan 1987 tarihinde Topluluğa tam üyelik başvurusunda bulunmasının ardından, 17 Temmuz 1989’da Avusturya da müracaatta bulunmuştur. 4 Temmuz 1990’da Kıbrıs Rum Kesimi, 16 Temmuz 1990’da Malta, 1 Temmuz 1991’de İsveç, 18 Mart 1992’de Finlandiya, 20 Mayıs 1992’de İsviçre, 25 Kasım 1992’de Norveç, 31 Mart 1994’de Macaristan, 5 Nisan 1994’de Polonya, 22 Haziran 1995’de Romanya, 26 Haziran 1995’de Slovakya, 13 Ekim 1995’de Letonya, 24 Kasım 1995’de Estonya, 8 Aralık 1995’de Litvanya, 14 Aralık 1995’de Bulgaristan, 17 Ocak 1996’da Çek Cumhuriyeti,10 Haziran 1996’da Slovenya bu doğrultuda karar almışlardır. 1 Ocak 1995 tarihi itibariyle, daha önce Avrupa Serbest Mübadele Bölgesi (EFTA) üyesi olan, Avusturya, Finlandiya ve İsveç AB’ne tam üye olmuşlardır.
AVRUPA TOPLULUĞU’NUN GENİŞLEME SÜRECİ VE TOPLULUĞA TAM ÜYELİK BAŞVURULARI
ÜLKELER
|
TAM ÜYELİK MÜRACAATI
|
KOMİSYON GÖRÜŞÜ
|
ÜYELİK MÜZAKERELERİ
|
AB ÜYELİĞİ
|
I. GENİŞLEME(*)
|
|
|
|
|
İngiltere
|
Mayıs 1967
|
Ekim 1960
|
Haziran 1970
|
1 Ocak 1973
|
İrlanda
|
Mayıs 1967
|
Ekim 1960
|
Haziran 1970
|
1 Ocak 1973
|
Danimarka
|
Mayıs 1967
|
Ekim 1960
|
Haziran 1970
|
1 Ocak 1973
|
Norveç(**)
|
Mayıs 1967
|
Ekim 1960
|
Haziran 1970
|
1 Ocak 1973
|
II. GENİŞLEME
|
|
|
|
|
Yunanistan(***)
|
Haziran 1975
|
Ocak 1976
|
Temmuz 1976
|
1 Ocak 1981
|
III. GENİŞLEME
|
|
|
|
|
Portekiz
|
Mart 1977
|
Mayıs 1978
|
Kasım 1978
|
1 Ocak 1986
|
İspanya
|
Temmuz 1977
|
Kasım 1978
|
Şubat 1979
|
1 Ocak 1986
|
IV. GENİŞLEME
|
|
|
|
|
İsveç
|
1 Temmuz 1991
|
31 Temmuz 1992
|
1 Şubat 1993
|
1 Ocak 1995
|
Finlandiya
|
18 Mart 1992
|
4 Kasım 1992
|
1 Şubat 1993
|
1 Ocak 1995
|
Avusturya
|
17 Temmuz 1989
|
1 Ağustos 1991
|
1 Şubat 1993
|
1 Ocak 1995
|
BAŞVURULAR
|
|
|
|
|
Türkiye
|
14 Nisan 1987
|
18 Aralık 1989
|
-
|
-
|
G.Kıbrıs Rum K.
|
4 Temmuz 1990
|
30 Haziran 1993
|
31 Mart 1998
|
-
|
Malta(****)
|
16 Temmuz 1990
|
30 Haziran 1993
|
-
|
-
|
İsviçre
|
20 Mayıs 1992
|
-
|
-
|
-
|
ÜLKELER
|
TAM ÜYELİK MÜRACAATI
|
KOMİSYON GÖRÜŞÜ
|
ÜYELİK MÜZAKERELERİ
|
AB ÜYELİĞİ
|
Norveç
|
25 Kasım 1992
|
24 Mart 1993
|
5 Nisan 1993
|
-
|
Macaristan
|
31 Mart 1994
|
15 Temmuz 1997
|
31 Mart 1998
|
-
|
Polonya
|
5 Nisan 1994
|
15 Temmuz 1997
|
31 Mart 1998
|
-
|
Romanya
|
22 Haziran 1995
|
15 Temmuz 1997
|
-
|
-
|
Slovakya
|
26 Haziran 1995
|
15 Temmuz 1997
|
-
|
-
|
ÜLKELER
|
TAM ÜYELİK MÜRACAATI
|
KOMİSYON GÖRÜŞÜ
|
ÜYELİK MÜZAKERELERİ
|
AB ÜYELİĞİ
|
Letonya
Estonya
Litvanya
Bulgaristan
Çek Cumhuriyeti
Slovenya
|
13 Ekim 1995
24 Kasım 1995
8 Aralık 1995
14 Aralık1995
17 Ocak 1996
10 Haziran 1996
|
15 Temmuz 1997
15 Temmuz 1997
15 Temmuz 1997
15 Temmuz 1997
15 Temmuz 1997
15 Temmuz 1997
|
-
31 Mart 1998
-
-
31 Mart 1998
31 Mart 1998
|
-
-
-
-
-
-
|
(*) İrlanda’nın 31.7.1961, Danimarka’nın 9.8.1961, İngiltere’nin 10.8.1961 ve Norveç’in 30.4.1962 tarihlerinde Topluluğa yaptıkları ilk katılma müracaatları reddedilmiştir.
(**) Norveç’in Katılma Anlaşması Eylül 1972’de gerçekleştirilen referandum sonucunda, % 53.5 olumsuz oyla reddedilmiştir.
(***) AT-Yunanistan Ortaklık Anlaşması 9.7.1961 tarihinde imzalanmış ve 1.11.1962 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(****)Malta 26.10.1996 tarihinde tam üyelik başvurusunu dondurmuştur. Malta Eylül 1998’de başvurusunu yinelemiştir.
Üste Dön
2. AB’NİN ORGANLARI
Birliği yöneten kurumlar şunlardır: Demokratik yollarla seçilen Parlamento, Üye Devletleri temsil eden ve Bakanlar'dan oluşan Konsey, Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Antlaşmalar'ın koruyucusu olan Komisyon, Topluluk hukukuna uyulmasını sağlayan Adalet Divanı ve Birliğin mali yönetimini izleyen Sayıştay. Ayrıca ekonomik, sosyal ve bölgesel çıkar gruplarını temsil eden çeşitli danışma kurulları vardır. Birliğin dengeli gelişimine katkıda bulunan projelerin finansmanını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş olan Avrupa Yatırım Bankası bulunmaktadır.
Bunlardan AB Bakanlar Konseyi, AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu ile ilgili bilgiler aşağıda sunulmuştur:
1- AB Komisyonu:
AB'yi oluşturan Antlaşmaların koruyucusu konumundaki AB Komisyonu 20 üyeden oluşan bir organdır. Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere ikişer, diğer topluluk üyeleri ise birer üyeyle temsil edilirler. Komisyon'un görev süresi beş yıldır. Komisyon Başkanı Üye Devletler tarafından Avrupa Parlamentosu'nun görüşü alındıktan sonra atanır. Komisyon'un tüm üyeleri ancak Parlamento tarafından onaylandıktan sonra resmen göreve atanmış olurlar.
Komisyon üyeleri görevlerini yerine getirirken kendi ulusal hükümetlerinden tamamen bağımsız olarak davranmak ve sadece AB'nin çıkarlarını gözetmekle yükümlüdürler. Komisyonu görevden alabilecek tek organ Avrupa Parlamentosu'dur. Nitekim, son Komisyon yolsuzluk ithamları nedeniyle bu şekilde görevden alınmıştır. Komisyonun her üyesinin bir veya birkaç politika alanında özel sorumluluğu vardır. Ancak kararlar kolektif sorumluluk ilkesi temelinde alınır.
Komisyon öncelikle ve her şeyin üstünde Antlaşmaların korunması ve gözetilmesiyle yükümlüdür. Görevini yerine getirirken tarafsız davranır ve Antlaşma hükümleri ile Antlaşmalar temelinde alınan kararların doğru biçimde uygulanmasını gözetir. Üye Devletlerden herhangi birine karşı Antlaşma ihlali soruşturması başlatabilir ve gerekli gördüğünde konuyu Avrupa Adalet Divanı'na götürür. Bunların yanı sıra özellikle AB'nin rekabet kurallarını ihlal etmeleri durumunda kişilere ve şirketlere para cezası verebilir.
Komisyon ayrıca Birliği harekete geçiren organdır. Yasama sürecini başlatmada tek yetkilidir ve yeni bir Avrupa yasasının kabulü sürecinin her aşamasında etkide bulunma güç ve yetkisine sahiptir. Hükümetler arası işbirliği alanında tıpkı Üye Devletler gibi teklifte bulunma hakkına sahiptir.
Son olarak, Komisyon AB'nin yürütme organıdır. Buna belirli Antlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin kuralların belirlenmesi ve Birlik faaliyetleri için ayrılmış bütçe ödeneklerinin idaresi de dahildir. Bunların büyük çoğunluğu ana fonların kapsamındadır: Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu, Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Bölgesel Gelişme Fonu ve Kaynaşma Fonu. Komisyon yürütme görevini yerine getirirken çoğu zaman Üye Devletlerden uzmanların oluşturduğu Komitelerin görüşlerine başvurma gereği duyar.
Komisyonun idari personelinin çoğu Komisyon merkezinin bulunduğu Brüksel'de, bir kısmı ise Lüksembourg’da görev yapar. Komisyon bünyesindeki yaklaşık 30 Genel Müdürlük ve benzeri bölümde yaklaşık 15.000 görevli çalışmaktadır. Komisyonun ve diğer kurumların faaliyet giderleri toplam Birlik bütçesinin % 5'ini geçmez.
2- AB Bakanlar Konseyi:
Konsey her Üye Devletin kendi hükümetini taahhüt altına sokmaya yetkili bakanlar düzeyindeki temsilcilerinden oluşur. Gündemin içeriğine göre toplantılara farklı bakanlar katılır. Örneğin, Tarım Bakanları tarım ürünleri fiyatlarını ele alırlar; istihdamla ilgili konular Çalışma ve Sosyal İşler Bakanları tarafından görüşülür; genel politika sorunları, dışişleri ve Birliği ilgilendiren temel konular Dışişleri Bakanları'nın yetkisi kapsamındadır.
Konseyin merkezi Brüksel'dedir; ancak Nisan, Haziran ve Ekim ayındaki toplantılar Lüksemburg'da yapılır. Konsey başkanlığını her Üye Devlet altı aylık dönemler için sırayla üstlenir.
Üye Devletlerin Birlik nezdindeki Büyükelçilikleri'nden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi (Coreper) Konseyin çalışmaları için gerekli hazırlıkları yapar ve belirli bazı hazırlıkları yapmak veya özel konuları incelemekle görevli komiteler oluşturarak Konseyin talimatlarını yerine getirir.
1974'te kurulan AB Zirvesi, Devlet ve Hükümet Başkanları ile Komisyon Başkanı'ndan oluşur. Dışişleri Bakanları ile Komisyonun ilgili üyesi onlara yardımcı olur. Yılda iki kez toplanan Zirve gelecekte girişilecek eylemler için gerekli ivmeyi sağlar ve faaliyetlerin ana hatlarını çizer. Bu arada, gayri resmi olarak da zirveler düzenlenmektedir.
Avrupa Birliği Antlaşması'nda Birliğin faaliyetleri üç grupta toplanır: Topluluk faaliyetleri, ortak dış politika ve güvenlik politikası, adalet ve içişleri. Topluluk bağlamında Konseyin bir görevi de Üye Devletlerin genel ekonomik politikalarını koordine ederek ve Komisyonun sunduğu tekliflerden hareketle Parlamentoyu da şu veya bu ölçüde sürece katan usullere uygun biçimde ortak politikalara ilişkin temel kararları alarak Antlaşmada belirlenmiş olan hedeflere ulaşılmasını sağlamaktır. Konsey hükümetler arası işbirliğine dayalı iki alanda daha birincil rol oynar: Ortak dış politika ve güvenlik politikası çerçevesinde ortak konumları tanımlar ve ortak kararları alır. Bu önlemlerin uygulanmasından da Birliğin temsilcisi sıfatıyla Konsey Başkanlığı sorumludur. Konseyin adalet ve içişleri alanındaki esas işlevi ortak eylemler belirlemek ve Üye Devletlerin imzalayacağı sözleşmeleri hazırlamak ve önermektir. Avrupa Topluluğunun faaliyetlerine ilişkin olarak son zamanlardaki bazı gelişmeler (Tek Senet, Birlik Antlaşması) sonucunda şartlı çoğunluk esasına dayalı oylama ilkesinin kullanımı yaygınlaşmışsa da vergilendirme gibi bazı konularda hala oybirliğiyle karar alınması gerekmektedir. Şartlı veya nitelikli çoğunluk için 87 oydan 62'sinin karar lehinde olması ve bu 62 oyun en az 10 devlet tarafından verilmiş olması gerekir. Şartlı çoğunluk ilkesine göre yapılan oylamalarda Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere'nin 10'ar oyu, İspanya'nın 8 oyu, Belçika, Yunanistan, Hollanda ve Portekiz'in 5'er oyu, Avusturya ve İsveç'in dörder oyu, Danimarka, İrlanda ve Finlandiya'nın 3'er oyu, Lüksemburg'un ise 2 oyu vardır. Ancak Konseyin Komisyon tekliflerini değiştirebilmesi ya da Parlamentonun yaptığı ve Komisyonun kabul ettiği değişiklikleri geri çevirebilmesi için oybirliği gerekir.
Ortak dış politika ve güvenlik politikası ile adalet ve içişleri alanlarında, Antlaşmada Konseye bu konuda aksine karar alma yetkisi tanınmadığı durumlarda oybirliği zorunludur.
3- Avrupa Parlamentosu:
1979'dan bu yana tek dereceli genel seçimle beş yıllık bir süre için iş başına gelen Avrupa Parlamentosu 626 üyeden oluşur. Parlamentoda Almanya 99, Fransa, İtalya ve İngiltere 87'şer, İspanya 64, Hollanda 31, Belçika, Yunanistan ve Portekiz 25'er, İsveç 22, Avusturya 21, Danimarka ve Finlandiya 16'şar, İrlanda 15 ve Lüksemburg 6 üye ile temsil edilir. Parlamento Genel Kurulu Strazburg'da toplanır. Her ayın bir haftası Genel Kurul oturumlarına ayrılmıştır. Bazı kısmi oturumlar ile Komisyon toplantıları, Konsey ve Komisyonla ilişkileri kolaylaştırmak amacıyla Brüksel'de yapılır. Sekretarya ise Lüksemburg'da bulunur.
Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi gruplar Birlik düzeyinde oluşur. 370 milyon nüfusu temsil eden Parlamentonun başlıca işlevi, siyasi itici güç olarak Topluluk politikalarının hazırlanması için gereken çeşitli inisiyatifleri üretmektedir.
Parlamento, aynı zamanda, Avrupa Komisyonu üyelerinin tayinlerini onaylama ve üçte iki oy çokluğuyla Komisyonu görevden alma yetkisine sahip bir denetim organıdır. Parlamento, Komisyonun programını oylar ve özellikle Komisyon ve Konsey'e sözlü ve yazılı sorular yönelterek Avrupa politikalarının gündelik işleyişini izler. 1994'te 3.900'den fazla yazılı soru önergesi verilmiştir. Parlamento araştırma komisyonları kurabilir ve Birlik vatandaşlarının dilekçelerini inceler. Birlik Antlaşması'na göre Parlamento, Birlik kurumlarının faaliyetlerini gerçekleştirmesi sırasında ortaya çıkan görevi kötüye kullanma olaylarıyla ilgili olarak vatandaşların şikayetleriyle ilgilenmekle görevli bir "Ombudsman" atama yetkisine sahiptir.
Parlamento ve Konsey bütçe konusundaki yetkileri paylaşırlar. Parlamento yıllık bütçeyi oylar ve bütçe uygulamasını izler. Böylece Birliğe verdiği politika önceliklerini yansıtır.
Birlik mevzuatı üçlü bir süreç içinde hazırlanır: Mevzuat önerilerini Komisyon hazırlar, Parlamento ve Konsey ise bu mevzuatı yürürlüğe koyma yetkisini paylaşırlar.
1986'da kabul edilen Avrupa Tek Senedi, mevzuat önerilerinin Komisyonun aktif katılımıyla Parlamento ve Konsey tarafından iki kez görüşülmesini içeren bir işbirliği usulü getirerek Parlamentonun mevzuata ilişkin yetkilerini arttırmıştır. Birlik Antlaşması ile bir
adım daha ileri gidilerek Parlamentoya daha geniş kapsamlı yasama yetkileri verilmiştir. Antlaşma çerçevesinde kabul edilen yeni ortak karar usulüne göre Parlamento birçok önemli alandaki yönetmeliklerin ve yönergelerin kabulü konusunda Konseyle eşit statüye sahip kılınmıştır.
Bu usul tek pazar, sosyal politika, ekonomik ve sosyal kaynaşma, araştırma ve Birlik Antlaşmasının kapsadığı yeni alanlara (Trans-Avrupa ağları, tüketicilerin korunması, eğitim, kültür ve sağlık) uygulanır. Parlamento ortak karar usulünün özellikle tarım ürünleri fiyatları ile Birliğin bütçe kaynaklarını tanımlanmasını da kapsayacak şekilde genişletilmesini istemektedir.
Son olarak, büyük önem taşıyan bazı kararlar (bazı uluslararası antlaşmalar, yeni üyelerin katılımı, Parlamento seçimlerinde her ülkede aynı usulün uygulanması, birlik vatandaşlarının ikamet hakkı, vs.) için Konseyin, Parlamentonun onayını alması gerekir.
4- Avrupa Topluluğu Adalet Divanı (ATAD):
Kurucu Antlaşmaların yorumlanması ve uygulanmasında hukuka uygunluğu sağlayan AB kurumudur. Birliğin en yüksek yargı organı olan Divan, üye ülke hükümetleri tarafından ortak kararla 6 yıl için atanan 15 hakim ve 8 hukuk sözcüsünden meydana gelir. Görev süreleri yenilenebilir. Yetkisi esas olarak Topluluklarla sınırlı olan Divan, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası alanında tamamen yetkisiz, Suça İlişkin Konularda Polis ve Adli İşbirliği alanında ise belli koşullarla yetkilidir. Divanın bakmakla görevli olduğu davalar; yükümlülüklerini yerine getirmeyen üye devletlere karşı açılan ihlâl davaları, Topluluk kurumlarının çıkardığı mevzuata ilişkin olarak açılan iptal davaları, Topluluk kurumlarının sözleşme-dışı sorumluluk çerçevesinde verdiği zararlar hakkında açılan tazminat davaları, Topluluk kurumlarının Topluluk hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemelerine ilişkin olarak açılan hareketsizlik davalarıdır. Bunlar dışında, ulusal mahkemelerin bir Topluluk hukuku kuralının yorumlanması veya ikincil mevzuatın geçerliliğine ilişkin olarak yaptıkları ön karar taleplerinin sonuçlandırılması da Divanın görevleri arasındadır.
İlk Derece Mahkeme;
ATAD'ın yıllar içinde artan iş yükünü hafifletmek amacıyla, 24 Ekim 1988 tarihli Konsey kararıyla ATAD'a bağlı olarak kurulan yargı organıdır. İlk Derece Mahkemesi, üye ülke hükümetlerinin ortak kararla 6 yıl için atadığı ve yeniden seçilebilen 15 hakimden meydana gelir. Mahkemenin bakmakla görevli olduğu başlıca davalar, gerçek veya tüzel kişiler tarafından Topluluk organlarına karşı açılan iptal, hareketsizlik ve tazminat davaları ve Topluluklar ile Topluluk organlarında çalışan kişiler arasındaki personel davalarıdır. İlk Derece Mahkemesinin kararlarına karşı, esasa ilişkin konularla sınırlı olmak kaydıyla, ATAD'a temyiz mercii olarak başvurulabilir.
Sayıştay
Sağlam bir mali yönetimin temin edilmesi amacıyla Avrupa Birliğinin gelir ve gider hesaplarını ve bu hesapların dayandığı işlemlerin yasallığını ve düzgünlüğünü inceleyen AB kurumudur. 1992 yılında imzalanan Avrupa Birliği Antlaşması ile kurum statüsüne yükseltilmiştir. Sayıştay, her bir üye devleti temsilen 15 üyeden oluşur. Üyeler Konsey tarafından 6 yıllık bir süre için atanırlar ve görevlerini Birliğin genel çıkarları doğrultusunda tam bir bağımsızlık içinde yerine getiriler. Üyelerin görev sürelerinin yenilenmesi mümkündür.
5- Avrupa Konseyi (Zirve):
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının belirli aralıklarla bir araya geldiği toplantılardır. Üye ülke liderlerinin 1974 yılında Paris'te yapılan zirve toplantısında aldıkları karar uyarınca, 1975 yılından itibaren Avrupa Konseyi adı altında düzenli olarak yapılan bu toplantılar, 1986 yılında imzalanan Avrupa Tek Senedinde yer alan hüküm ile hukuki bir temel kazanmıştır. Avrupa Birliği Antlaşması ile bugünkü halini alan hüküm, Zirvenin, Birliğin gelişimi için gerekli ivmeyi kazandırmak ve genel siyasi hedefleri belirlemekle görevli olduğunu ve yılda en az iki kez toplanmasını öngörmektedir. Zirve toplantıları, AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten üye devlet tarafından düzenlenir.
6- Ekonomik ve Sosyal Komite:
Çeşitli ekonomik ve sosyal çıkar gruplarının (üreticiler, çiftçiler, işçiler, nakliyeciler, esnaf ve sanatkârlar, serbest meslek sahipleri ve kamu yararına çalışanlar) temsilcilerinden meydana gelen istişarî nitelikteki AB organıdır. Antlaşmada öngörülen hallerde, Ekonomik ve Sosyal Komiteye danışılması zorunludur. Komite, halihazırda 222 üyeden meydana gelmektedir. Üyeler 4 yıl süreyle seçilmekte ve görev süreleri yenilenebilmektedir. Üyeler görevlerini Birliğin genel çıkarları doğrultusunda tam bir bağımsızlık içinde yerine getirirler. Yeni üyelerin katılımından sonra üye sayısı 344'e çıkacaktır.
7- Bölgeler Komitesi:
Bölgesel ve yerel yönetimlerin temsilcilerinden meydana gelen istişarî nitelikteki AB organıdır. Antlaşmada öngörülen hallerde, Bölgeler Komitesine danışılması zorunludur. Komite, halihazırda 222 üyeden meydana gelmektedir. Üyeler 4 yıl süreyle seçilmekte ve görev süreleri yenilenebilmektedir. Üyeler görevlerini Birliğin genel çıkarları doğrultusunda tam bir bağımsızlık içinde yerine getirirler. Yeni üyelerin katılımından sonra üye sayısı 344'e çıkacaktır.
|